Gün Haber

Güney Güneyan, Prekarya: Özgür Köleler Hakkında Konuştu

Gazeteci yazar Güney Güneyan, son kitabı “Prekarya: Özgür Köleler” ile 21. yüzyılın görünmez zincirlerini gündeme taşıyor. Güvencesiz çalışmayı modern çağın “yeni kölelik biçimi” olarak tanımlayan Güneyan, “Bugün zincirler demirden değil; borç, işsizlik korkusu ve belirsizlikten örülüyor” diyor.
ABONE OL
Abone Ol
Güney Güneyan, Prekarya: Özgür Köleler Hakkında Konuştu
Haberler / REKLAM/ADVERTORIAL
6 Eylül 2025 Cumartesi 12:34
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Güneyan, kitabında kölelik kavramını metaforik anlamda kullandığını belirterek, “Kira, kredi borcu, işsizlik korkusu ve sosyal güvencesizlik bireyleri görünmez zincirlerle bağlıyor. Kağıt üzerinde özgür olan insanlar, pratikte ciddi bir kölelik ilişkisi içinde yaşıyor” sözleriyle günümüz çalışma hayatındaki baskılara dikkat çekiyor.

Prekaryayı klasik işçi sınıfından ayıran en önemli unsurun dayanışma kültürünün eksikliği olduğunu dile getiren yazar, “Klasik işçi sınıfı sendikalar ve örgütlü yapılarla mücadele ediyordu. Prekarya ise örgütsüz, yalnız ve dağınık. Kendini geçici olarak bu durumda gören bireylerden oluşuyor. Bu aidiyetsizlik onları farklı bir toplumsal kategori yapıyor” değerlendirmesinde bulunuyor.

Türkiye’de prekaryanın siyasete etkisinin henüz tam olarak görülmediğini ifade eden Güneyan, toplumsal öfkenin giderek büyüdüğüne işaret ediyor: “Genç işsizliği, beyaz yakalı güvencesizlik, taşeron ve sözleşmeli emek birleştiğinde büyük bir kitlenin ortak öfkesi ortaya çıkıyor. Henüz örgütlenmediler ama bu öfke bir gün siyasete yansıyacak. Tarih bize gösteriyor ki, geleceği olmayan kesimler en dinamik toplumsal hareketleri yaratır.”

Yüksek eğitimli gençlerin de prekaryanın önemli bir parçası olduğunu söyleyen Güneyan, üniversite mezunlarının diplomalı işsizler ordusuna katıldığını belirtiyor: “Yabancı dil bilen, yüksek lisans yapmış gençler bile geçici işlerde çalışıyor. Geleneksel işçi sınıfı ağır emek veriyordu ama geleceğini planlayabiliyordu. Prekarya ise belirsizlikle boğuşuyor. Bu da farklı ama aynı derecede yıkıcı bir deneyim.”

“Yeni kölelik biçimleri” ifadesinin bir slogan değil, çıplak gerçek olduğunu vurgulayan Güneyan, borç, kira ve kredi yükünün özgürlüğü kısıtlayan modern zincirler olduğuna dikkat çekiyor. Ona göre prekarya tehlikeli bir sınıf değil; ancak örgütlenemezlerse popülist ve otoriter hareketlerin cazibesine kapılabilirler. Örgütlenme ve dayanışma yolu bulunursa, demokrasiyi güçlendirecek yeni bir toplumsal hareketin motor gücü olabilirler.

Kitabı yazarken en çok etkilendiği gözlemin “geleceksizlik duygusu” olduğunu aktaran Güneyan, gençlerin umutsuzluk içinde olduğunu belirtiyor: “18-28 yaş arasındaki birçok genç bana ‘Hayal kurmak bile lüks’ dedi. Akademisyenler ise kendilerini uzun süreli stajyer gibi görüyor. Prekaryanın en büyük kaybı maddi değil, manevi: gelecek inancının çökmesi.”

Son olarak prekaryanın yalnızca akademik bir kavram olmadığını vurgulayan Güneyan, “Güvencesizlik hepimizi etkiliyor. Bugün bu tartışmaya kayıtsız kalanlar bile yarın kendini prekaryanın içinde bulabilir. Amacım karamsarlık yaymak değil, bu gerçeği görünür kılmak. Farkına varılmayan sorunlar yarının krizlerine dönüşür” diyerek kitabının temel mesajını özetliyor.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
TÜRKİYE ANTALYA BURDUR ISPARTA SİYASET TURİZM YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ RESMİ REKLAMLAR KAMPÜS SPOR GÜN'ÜN ÜRÜNÜ SAĞLIK EKONOMİ DÜNYA
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Gün Haber