İşte o yazı:
"Baraner, Antalya’nın bu dönemde yeni hikayeler yazabileceğini , “Yeniden el ele Antalya” kampanyasıyla kente turist gönderen on binlerce şirket ve kurumla birlikte ortaklaşa çalışarak sıçrama yapabileceğini ifade etti.
Baraner 44 yıllık bir turizmci . Antalya turizminin emekleme dönemine tanıklık eden ve bu kentin başarı hikayeleri yazabilmesi konusunda her zaman samimi öneriler ve destekler sunan biri. Dünyayı gezen ve iyi tanıyan, en büyük tur operatörlerine danışmanlık yapan, ödüllü biri olarak Antalya için bu dönemde ve geleceğe ilişkin neler yapılması gerektiğini konuştuk kendisiyle. Son derece çarpıcı ve ilginç öneriler sundu. Antalya’nın yeni bir fırsat penceresi açarak bunu turizmde daha büyük başarılara götürebileceği inancını dile getirdi.
Satır başlarıyla Baraner’in Antalya ve Türk turizmi için önerileri şunlar:
- Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sertifikasyon kriterlerinin Avrupa’da tanıtımının yapılması lazım. Avrupalıları ve ülkemize turist gönderen ülkelerin bunların ayrıntılarını bilmeleri çok önemli. Çünkü ülkemiz hijyen ve temizlik malzemesi üretiminde dünyanın en iyi ülkelerinden biri. Her malzemeyi üstelik fazlasıyla üretiyoruz.
- Antalya’ya 16 milyon turisti gönderen seyahat acenteleri ve tür operatörleri ile çok sıkı bir çalışma içine girilmeli. Yeniden El Ele Antalya diye uluslararası bir tanıtım başlatılmalı.
- Özellikle bölgesel sağlıklı yerel gıdaların sebzelerin, tahılların, meyvelerin bilinçli olarak tanıtılması gerekiyor. Antalya bu konuda dünyanın en nadir ve seçkin destinasyonlarından biridir. 2500 kilometre yarıçapındaki tüm ülkeleri de besleyebiliyor.
- Yerel sebze ve meyvenin, tahılın tanıtımı yapılmalı. ABD’de insanlar bir avuç nohut için 18 dolar ödüyor. Beslenme çok önem kazandı ve yeni bir sektör oluşturacak. Sağlıklı ve yerel beslenmeye doğru bir akım var. Kimse artık binlerce kilometre uzaklıktan getirilen sebze ve meyveyi yemek istemiyor. Yerinde yemek diyor.
- Yeni bir hikâye yazmak lazım ve hikayenin ortakları mutlaka olmalı. Bunlar dünyadaki çocuklar, aileler, sporcular, dinamik emekliler… Hepsi bu Antalya hikayesine dahil edilmeli.
- Sadece mail atma ile yetinilmemeli. Elle yazılmış mektuplar ve kartlar kişiye özel gönderilmeli ve bunun hayli büyük psikolojik etkisi olur.
- Antalya’nın döngüsel ekonomisin tanıtılması de lazım. Çünkü yerinde üreten yerinde tüketen bir çark var.