Gün Haber

Osmanlı’da hekimlerin şifa kaynağı: Demir deposu olan 3 besin!

Demir açısından oldukça zengin olan bu 3 besin, bilinen en eski demir kaynaklarından… Hipokrat ve Galen'in önerilerinde yer alan bu besinlerin arasında en dikkat çekeni ise ciğer oluyor.
ABONE OL
Abone Ol
Osmanlı’da hekimlerin şifa kaynağı: Demir deposu olan 3 besin!
Haberler / Türkiye
27 Nisan 2025 Pazar 08:22
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Demir açısından zengin besinler, özellikle kansızlık sorunu yaşayanların en çok araştırdığı konular arasında yer alıyor. Bu besinlerin "doğal demir ilacı" olarak kullanımı ise insanlık tarihinin çok eski dönemlerine yani antik tıbba kadar dayanıyor.

Hipokrat ve Galen gibi tıbbın kurucu isimleri tarafından önerilen gıdalar arasında demir yönünden zengin besinler önemli bir yer tutuyor. Bunların başında ise hayvan karaciğeri geliyor.

Karaciğer, içerdiği yüksek orandaki hem demir sayesinde vücut tarafından kolayca emilebilen bir mineral kaynağı olarak öne çıkıyor.

Bu açıdan sadece antik çağlarda değil, Osmanlı tıbbında ve Anadolu halk hekimliğinde de sıkça başvurulan bir şifa kaynağı oldu.

Bugün modern tıpta da demir eksikliğine karşı ilk önerilen doğal takviyeler arasında yer alan ciğer ve benzeri gıdalar, demire alternatif bir yol oluşturuyor. Arkeolojik buluntular ve yazılı kaynaklar da, tarihin farklı dönemlerinde demir eksikliğinin fark edildiğini ve buna karşı doğadan gelen çözümlerin kullanıldığını ortaya koyuyor.

ANTİK ÇAĞLARDAN GÜNÜMÜZE: EN ESKİ DEMİR ZENGİNİ BESİNLER

KARACİĞER

Karaciğerin kansızlığa karşı tüketilen bir besin olduğu, Osmanlı hekimleri tarafından da bilinen ve uygulanan bir yöntemdi.

Hipokrat ve Galen gibi antik çağ hekimleri, anemi tedavisi için hayvan karaciğerinin tüketilmesini önerirdi.

Demir içeriği bakımından zengin olan karaciğer, özellikle suyuyla birlikte Orta Çağ'dan itibaren yaygın olarak kullanılmaya başlandı.

HAMSİ-SARDALYA

Protein açısından zengin olan balıklar, aynı zamanda demir ve kalsiyum bakımından da güçlü bir kaynaktır.

Özellikle hamsi ve sardalya gibi küçük balıklar, kılçıklarıyla birlikte tüketildiğinde yalnızca kalsiyum değil, kansızlığa karşı etkili olan demir minerali açısından da fayda sağlar.

Anadolu'da, özellikle de Kaadeniz bölgesinde bu tür balıklar halk arasında "kan yapar" diye bilinir ve önerilirdi.

Bu balıklar aynı zamanda geleneksel halk hekimliği tarafından, kış aylarında bağışıklığı güçlendirmek için yenilmesi tavsiye edilirdi.

PEKMEZ

Osmanlı tıbbında ve halk arasında pekmez, özellikle de dut pekmezi, "kan yapıcı" olarak bilinir ve yaygın şekilde kullanılırdı.

Kansızlıkla mücadelede doğal bir destek olarak önerilen dut pekmezi, içerdiği yüksek demir oranıyla öne çıkar.

Ancak pekmezin etkisini artıran en önemli unsurlardan biri, C vitaminiyle birlikte tüketilmesidir.

C vitamini, demirin vücut tarafından emilimini kolaylaştırdığı için, dut pekmeziyle birlikte C vitamini yönünden zengin meyvelerin tüketilmesi önerilir.

(Sabah)

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
TÜRKİYE ANTALYA BURDUR ISPARTA SİYASET TURİZM YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ RESMİ REKLAMLAR KAMPÜS SPOR GÜN'ÜN ÜRÜNÜ SAĞLIK EKONOMİ DÜNYA
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Gün Haber