Gün Haber

Kemer'de kıyılar kimin?..

Serpil Nur Abiral yazdı
ABONE OL
Abone Ol
Kemer'de kıyılar kimin?..
Haberler / Antalya
4 Eylül 2025 Perşembe 08:59
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Antalya’nın turizm cenneti Kemer’de geçtiğimiz günlerde sahilde bir denetim yapıldı. Görevliler otelleri uyardı, şezlongların denizden geriye çekilmesini istedi. İki otel kurala uydu, (Fame Otel ve Türkiz Otel) ama çoğu aynı tas aynı hamam… Kıyı şeridi hâlâ işletmelerin gölgesinde. Kıyılar halkındır, otellerin değil dense de ne yazık ki öyle olmuyor…

O gün sahilde dikkate değer bir olay yaşandı. Genç bir adam, havlusunu serdi, kulaklığını taktı. Kimseyi rahatsız etmeden oturuyordu. Birden güvenlik görevlileri geldi:
“Turist rahatsız olmuş, kalkmanız gerek.”

Ne tuhaf! Rahatsız olan, müziğini kendi kulaklığından dinleyen genç değil, güneşin ücretsiz doğmasından huzursuz olan turizm düzeni sanki…“Turist rahatsız oldu, kalkın!”

Pardon ama hangi turist, hangi hakla? Hangi yasa diyor ki güneşi görmek için para ödeyeceksin, denize bakmak için loca kiralayacaksın? Nedense yıllardır turiste ‘’sahil bize ait’’ diye bir hikaye anlatılıyor

Adam sakince cevap verdi:
“Ben size ait bir şeyi kullanmıyorum. Polis çağırın. Burası sizin değil, halkın malı” dedi. Ne dedi?.. Aslında anayasanın söylediğini tekrar etti.

Ve aslında bu söz, gerçeğin ta kendisiydi. Çünkü anayasa açık: Kıyılar halkındır, kimseye devredilemez. Otelin şezlonguna oturmak elbette doğru değildir, ama bir havluyu kuma sermek de yasak değildir.

Allah Allah! Rahatsız eden neydi? Havlunun kuma değmesi mi, yoksa “parası ödenmemiş güneş ışığı” mı?

Bugün Kemer’de yaşanan bu tablo, aslında Bodrum’dan Çeşme’ye, Alanya’dan Marmaris’e kadar uzanan ortak bir sorunun aynasıdır. Turizm adı altında, halkın denizle bağı koparılmakta, kıyılar parça parça kiralanmaktadır. Şunu artık yüksek sesle söylemek lazım;

Kıyı milletin ortak malıdır. Oteller şezlongunu geriye çeker hizmetini verir ama kimse halkı denizden kovamaz. Kemer’de sadece yıldızlı oteller yok pansiyon ve küçük işletmeler de var peki orada kalanlar nereden girecek denize?

Bu sorun nasıl çözülecek inanın bilemiyorum, gün geçtikçe daha da zorlaşarak çıkıyor karşımıza…

Tamam halk sahile gelmeli ama bu bir piknik alanına gider gibi de olmamalı… Gördüğüm bir olay aklımdan çıkmıyor, 5 yıldızlı bir otel, sahilini de halka açık bir şekilde düzenlemiş, her şey kanuna uygun da benim yurdum insanı nereye nasıl gidecek onu anlayamamış! 7/8 kişilik bir aile ellerinde piknik tüpü, şemsiye, piknik masa ve sandalyesi, büyükçe bir hasır, çaydanlık 5/6 alışveriş poşeti ile geldiler (bu arada otelin tam yanı halk plajı) turistlerin önüne yerleştiler! Görüntü ne yazık ki hiç hoş değildi. Otel görevlileri çaresiz: Onların bıraktığı pisliği temizlemek zorunda değiller, karışsalar ceza ödemek zorundalar… Hafta sonları o güzelim Phaselis koyları, Alacasu Koyu ve birçok sahilimizin de durumu içler acısı… Halk sahili kullansın; ama temiz ve saygılı bir şekilde. Denize girmek ile piknik yapmanın ayrı şeyler olduğunu bilerek.. Aksi halde turist karşısında itibarımız zedeleniyor ve sahillerimiz hunharca kirletiliyor.  

Turizmin gelişmesi elbette ki önemlidir. Yabancı turistin memnuniyeti de. Ama bu uğurda, ülkenin kendi insanı denizden uzaklaştırılıyorsa, işte orada bir yanlış vardır. Çünkü kıyılar bir otelin, bir işletmenin değil, halkın ortak hakkıdır.

Belki de sormamız gereken soru basit:
Bugün Kemer’de deniz kimin? Ve yarın, başka sahillerde güneş hâlâ hepimize doğacak mı?

Unutmayalım: Şezlong kalkar, otel yıkılır; ama deniz hep halkındır.
Güneş herkese doğar, deniz de herkesin olmalı.

Bu gün bir savcı sokakta hunharca öldürüldü

Sokaklardan hayvanları topluyorsunuz, soruyorum: hayvanlar toplanıyor sokaklar güvende oldu mu? Ya da çocuklarımız kadınlarımız yani tüm halkımız güvene kavuştuk mu?

Savcının boğazının kesilerek öldürülmesi hatırlatıyor ki tehlike hayvanlarda değil; insanlar ne kadar vahşi, saldırgan ve acımasız olabiliyor… Kanun yapıcılar zararsız canları değil, topluma zarar veren bu yaratıkları toplayıp adalet önüne çıkarması ve en ağır şekilde cezalandırması gerekiyor…

Suçun kaynağı insan şiddetidir, hayvanlar değil.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
TÜRKİYE ANTALYA BURDUR ISPARTA SİYASET TURİZM YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ RESMİ REKLAMLAR KAMPÜS SPOR GÜN'ÜN ÜRÜNÜ SAĞLIK EKONOMİ DÜNYA
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Gün Haber