Gün Haber

Çağımızın sessiz misafiri: Gizli depresyon

Gizli depresyon, gülümseyen yüzlerin ardında sessizce büyüyor. Sosyal medya, uyku bozukluğu, yalnızlık ve belirsizlikle şekillenen çağımızda hepimiz bir parça yorgunuz.
ABONE OL
Abone Ol
Çağımızın sessiz misafiri: Gizli depresyon
Haberler / Türkiye
18 Ağustos 2025 Pazartesi 08:20
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Eskiden “morali bozuk” olmak yemeğe çıkmamak, sinemaya veya spora gitmemekle sınırlıydı. Şimdi ise depresyon, sanki hepimizin telefonuna gizlice yüklenmiş bir uygulama gibi sessiz ama ısrarcı şekilde arka planda çalışıyor. Bildirim sesi yok; varlığını sabah kalkarken taş gibi kasılmış bir bedenle, içten içe dinmeyen bir yorgunlukla, soluklaşmış bir yaşamla hissettiriyor.

Üstelik depresyon yalnızca hüzünlü, içine kapanık insanlarda yaşamıyor. Güleryüzlü, üretken, dışarıdan “her şey yolundaymış” gibi görünen, işinde başarılı ve sosyal ortamlarda parlayan pek çok kişinin içinde gizli depresyon olabilir. Toplantıda espriyle ortamı ısıtan biri, akşam eve gelince koltuktan kalkamayabilir. Sosyal medyada paylaşılan gülümseyen fotoğraflar, çoğu zaman yorgun bir ruhun kamuflajı olabilir. Peki neden bu kadar yorgun ve depresifiz?

1. Sosyal medya: İnsanlık tarihinin en büyük panayırı... Başkalarının parlak filtresi, bizim özgüvenimizi solduruyor. Aynı zamanda zihnimizi tüketip bizi kronik yorgunluğa sürüklüyor.

2. Haber akışı: Gün içinde defalarca olumsuz haber görmek, sinir sistemimizi sürekli alarm durumunda tutuyor. Tehdit algısı kapanmadığında, neşe yerini kaygıya bırakıyor.

3. Beslenme: Aşırı işlenmiş gıdalar ve hızlı şeker tüketimi, ruh halimizi hızla inişli çıkışlı bir hale getiriyor.

4. Uyku bozukluğu: Gece geç saatlere kadar sosyal medya kullanımı veya “bir bölüm daha” diyerek dizi izlemek, beynin gece onarım sistemine zarar veriyor. Uykusuzluk, odak kaybı ve karamsarlığa zemin hazırlıyor.

5. Yalnızlık: Kalabalıklar içinde bile temas yüzeysel; derin sohbetler yerine emojilerle yetiniyoruz. Oysa insanın en güçlü antidepresanı, gerçek bağlar.

6. Belirsizlik ve gelecek kaygısı: Politik gerginlikler, kur baskısı, artan yaşam maliyeti... Yarınla ilgili cümlelerimiz kısa, soru işaretlerimiz uzun. Beyin belirsizliği tehdit sayar; kaygı yükseldikçe umutsuzluk kapıyı çalar.

7. Türkiye’nin gerçekleri: Trafikte öfke, markette fiyat etiketi, televizyonda kutuplaşma… Sürekli sıkışmışlık hissi, denetim duygumuzu azaltıyor, depresif bir ruh halini kolaylaştırıyor.

BELİRTİLER NELER?

Sürekli yorgunluk, keyif alamama, değersizlik ve suçluluk düşünceleri, odaklanma zorluğu, iştah ve uyku düzeninde bozulma, nedensiz ağlamalar, içe kapanma isteği, “boşluk” hissi... Bu tablo günler değil haftalarca sürüyorsa dikkate almak gerekir.

GERÇEKTEN DEPRESYONDA MIYIM?

Kontrol etmek için bu soruları kendinize sorun. Eğer çoğuna “evet” yanıtı veriyorsanız yardım istemek bir zayıflık değil iyileşmeye atılmış ilk adımdır: 

- Son iki haftadır genelde kendimi çökkün hissediyorum.

- Sevdiğim etkinliklere ilgim azaldı.

- Uyku ve iştah düzenim değişti.

- “Başaramıyorum”, “gelecek umutsuz” gibi düşünceler zihnimi meşgul ediyor.

- Günlük işleri yapmakta zorlanıyorum, her şeyi erteliyorum.

KÜÇÜK AMA ETKİLİ ADIMLAR

Dijital sınırlar: Bildirimleri kapatın, seçici içerik tüketin. Belirli bir sosyal medya süresi belirleyin.

Rutin ve hareket: Her gün aynı saatte yatıp kalkın. 20-30 dakika yürüyüş veya egzersiz yapın.

Güneş ve doğa: Uyanır uyanmaz gün ışığına çıkın. Doğayla temas, ruh halini destekler.

Beslenme: Doğal gıdalar, omega-3, magnezyum ve B vitaminleri açısından zengin tabaklar tercih edin. D vitamini düzeyinizi kontrol ettirin.

Sosyal temas: Haftada bir dostla yüz yüze görüşün. Derin bağlar ruhu besler.

Profesyonel destek: Terapi her zaman güvenli bir seçenektir. Uygun fiyatlı çevrimiçi platformlar da var.

ZAYIFLIK DEĞİL SAĞLIK SORUNU

Depresyon bir karakter zayıflığı değil bir sağlık sorunudur. Belirtileri görünür olmayabilir ama etkisi derindir. Yaşam koşulları, biyolojik yatkınlık ve stres birleştiğinde en güçlü zihin bile yorulabilir. İyileşme çizgisel değildir ama mümkündür. Küçük adımlar, destek ve gerçekçi beklentilerle karanlık tünelin ucunda ışık görünür. Çoğu zaman o ışık bir başkasının uzattığı elde yansır. Yalnız değilsiniz. Bu çağın yükü, paylaşıldıkça hafifliyor.

(Cumhuriyet)

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
TÜRKİYE ANTALYA BURDUR ISPARTA SİYASET TURİZM YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ RESMİ REKLAMLAR KAMPÜS SPOR GÜN'ÜN ÜRÜNÜ SAĞLIK EKONOMİ DÜNYA
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Gün Haber