Gün Haber

CHP'nin baş ağrısı

Turgut Güngör
ABONE OL
Abone Ol
CHP'nin baş ağrısı
Haberler / Siyaset
30 Haziran 2025 Pazartesi 08:40
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Türkiye'nin başka işi, gücü, derdi, sorunu yok gibi, günlerdir CHP'nin kurultay mahkemesi konuşuluyor. Bir deli kuyuya bir taş attı, 40 akıllı çıkarmaya uğraşıyor. Kayyum ve mutlak buhtan tanımları, neredeyse sokaktaki çocukların dilinde dolanıyor. En çok da hukuk tartışılıyor. Adalet Bakanı, "Türkiye bir hukuk devletidir" açıklaması yapma zorunda kalıyor. 

Mahkemenin önünde iki şık var: "Bu davaya bakmaya yetkili değiliz" diyebilir veya hukuku hiçe sayar, "CHP'nin kurultayı hukuka uygun değil" görüşü ile siyasi bir karar verir.

Kurultay sonrası itiraz olmamış, Yüksek Seçim Kurulu mazbatayı vermiş, üzerinden 2 yıla yakın süre geçmiş. Bugün en yetkili anayasal kurumlardan olan YSK'nın kararına karşı, bir mahkemede açılan dava için iddialar havada uçuşuyor.

HUKUKA UYGUN KARAR

Delegeler pavyonda eğlenmiş(miş), para ile oy satıldığını duymuş(muş) gibi somut kanıtı, belgesi olmayan, adeta dedikodu belki de iftiralar, hem toplumu hem mahkemeyi meşgul ediyor. Bu davaya bakacak olan mahkemenin, hiç bir etki ve baskı altında kalmadan, hukuka uygun en doğru kararı vereceğine inanıyorum. Her şeye rağmen, çok farklı bir karar çıkma olasılığına göre, CHP kurmayları senaryolara uygun planlarını hazırladı. Belediye başkanları, il başkanları, milletvekilleri, parti meclis üyeleri bugün CHP genel merkezinde olacak. Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendi ekibinden milletvekilleri ile Genel Merkeze gelme ihtimaline karşı Özgür Özel ve ekibi CHP genel merkezinde tam kadro karşılarına dikilecek.

SENİ İSTEMİYORUZ

Kılıçdaroğlu için sosyal medyada yürütülen "seni istemiyoruz" kampanyası tam hızıyla devam ediyor. Geçmiş dönemin genel başkanları Hikmet Çetin, Altan Öymen ve Murat Karayalçın yayınladıkları bildiri ile olası gelişmelere karşı çağrı yaparak, tutumlarını ortaya koydular. 81 il başkanının bildirisi de işin tuzu biberi oldu. 

CHP Genel Merkezi bugün bir kale gibi korunacaktır. Kılıçdaroğlu böyle bir ortamda, yeterli Çevik Kuvvet eşliğinde CHP genel merkezine gidebilir. 13 yıl genel başkanlık yaptığı CHP'ye polis desteği ile girme girişimini Kılıçdaroğlu kabul etmeyebilir. Polis eşliğinde olmak kendisine yakışmayacaktır. 

MAHKEMENİN KARARI

Son olarak şu ihtimalleri unutmayalım.  1-Mahkeme duruşmayı ileri bir tarihe bırakabilir ve CHP üzerindeki olumsuz tartışmaların devamına zemin hazırlayabilir. 2- Mahkemenin vereceği "koltuğa dönebilir" kararına karşı Kılıçdaroğlu, "Benim öyle bir talebim yok" diye geri çevirebilir.

 Mahkemenin kararı siyasetin yeniden şekillenmesinde önemli bir kilometre taşı olacaktır. Kılıçdaroğlu açısından iki şık söz konusu: "İstenmeyen adam" olarak anılabilir veya "Kahraman" düzeyinde saygı duyulan bir kişi olarak tarihe geçer. Adalet yürüyüşüyle her kesimden destek bulan Kılıçdaroğlu, bir avuç partili sempatizanı mutlu etmek için CHP'yi feda etmeyecek, ateşe atmayacak akıldadır. CHP'liler uzun süre saygı gösterdikleri eski genel başkanlarının, Atatürk'ün partisi için en doğru kararı verme umudunu taşıyor.

 

 

 

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR

 taş
 1 Temmuz 2025 Salı 07:41
Gazetecilerin çoğunluğu ne yazık ki gazetecilik faaliyetinden çıkmış görünüyorlar.Bir taraf olmak zorundamısınız. Bu tür yazılar inanın CHP'ye en büyük zararı veriyor.İktidarın en çok istediği de bu,kendi arasında bölünmüş ve birbirlerine düşmüş kitleler. 13 yıl Genel Başkanlık yapmış KILIÇDAROĞLU'na ha bire vurmak,hakaretler,küfürler etmek kime ne kazandırıyor.Genel Başkanlığı bitmiş ve gitmiş kendisine bir çalışma ofisi açmış,rahat bıraksalar bu kadar gündeme gelmez. Bu gerek hukuk mahkemesinde ve gerekse ceza mahkemesinde açılan her iki davada da KILIÇDAROĞLU'nun ne şikayeti var,nede dahli var.İki değişimci CHP'linin birbirleri hakkındaki şikayetleri sonucu buralara kadar gelmiş görünüyor. KILIÇDAROĞLU adına herkes konuşuyor ve ısrarla KILIÇDAROĞLU'na hadi sende konuş,hadi sende konuş diye baskı yapılıyor ve bu davaların içine çekilmek isteniyor.Bırakında ne konuşacağına veya konuşmayacağına kendisi karar versin. Dosya mahkemede, bu dosyanın içerisindeki delilleri değerlendirecek olan hakimin kendisi,somut deliller varsa ona göre bir karar verecek,yoksada ona göre bir karar verecek.Yargı ne kadar eleştirilse de,sonuç olarak hukuk kendi mecrasında ilerliyor.Karar bir çıksın,kararı beğenirsiniz,beğenmezsiniz o ayrı bir konu,ancak şeriatın kestiği parmak acımaz derler.Herkes bu karara uymak zorunda,memlekette hala kanunlar geçerli ve onu uygulayacak yöntemlerde bellidir.Gerilim politikasının hiç kimseye faydası olmaz,hatta CHP bundan zarar görür. CHP Genel Başkanı ve sözcüsü dışında,bir takım fonlanan akademisyenler,gazeteci kimlikli operasyon kalemler,ha bire yangına benzin atmakla meşguller.Oysa su atacak kesimlere ihtiyaç var. Yapılması gereken çok basit Genel Başkan Özgür Özel CHP adına ben ve sözcüm konuşur başkalarını tanımıyorum diyecek ve KILIÇDAROĞLU'na yapaılan bu saldırılara karşıyım diyecek.Partili ise disiplini çalıştıracak.Ayrıca aracıya falan gerek yok,KILIÇDAROĞLU ile direk kendisi irtibat kurup bu meseleyi sessiz ve kendi aralarında konuşarak süreci götürecekler.Yoksa yeni gelen Genel Başkan ve ekibi,giden Genel Başkana saldırma yolunu açarlarsa,unutmasınlar gelenlerde bir gün gidecekler,kendileri de aynı akibeti yaşarlar.Memlekette kraldan çok krallar çıkıyor.Genel Başkanken önünde ceket ilikleyenler,bir kaç dakika konuşmak için her yolu deneyenler,partinin çeşitli kademelerinde görev almak için saygıda kusur etmeyenler,Genel Başkan ayrılınca saldırıya geçiyorlar.Rahmetli Deniz Baykal da aynı saldırılara uğramadı mı,siyaseten eleştirebilirsiniz,ancak hiç kimseye hakaret edemezsiniz. Sonuç olarak,CHP kitle partisi,bu partide herkese yer var.Çeşitli düşünenler,kanatlar olabilir,ancak ana gövde ATATÜRKÇÜ ve CUMHURİYETÇİ kaldığı sürece sorun yok.Herkes birbirinin kişilik haklarına saygı çerçevesinde hareket etmelidir.Yoksa kırıp dökme ile CHP parçalanır ve ilk seçimde başarılı olması mümkün değildir. Unutulmasın Ekmeleddin İHSANOĞLU %38,44,Muharrem İNCE % 30,67,Kemal KILIÇDAROĞLU % 47,82 oy aldılar.1950 den beri ilk defa KILIÇDAROĞLU ile, bir CHP adayının en çok oy aldığı çıtaya ulaştılar.Bölünmemiş bir CHP ve sağlıklı bir ittifakla sadece % 2,5 oy üzerlerine koyabilirlerse Cumhurbaşkanlığı seçimi alınabilir.Yoksa böyle kavga devam ederse,sadece parti içi iktidarı devam ettirebilirsiniz,imtiyazlı milletvekilleri olursunuz ama Cumhurbaşkanlığı seçiminde ancak hava alırsınız.Herkesin bu saldırgan dili terk edip,ilişki kurulabilir makul dile acilen geçmesi gerekir.

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
TÜRKİYE ANTALYA BURDUR ISPARTA SİYASET TURİZM YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ RESMİ REKLAMLAR KAMPÜS SPOR GÜN'ÜN ÜRÜNÜ SAĞLIK EKONOMİ DÜNYA
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Gün Haber