Bu saatlerde güneş altında kalmayın

TÜRK Dermatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ertan Yılmaz, güneş ışınlarının yoğun olduğu saatlerde dışarı çıkılmaması gerektiğini belirterek, zararlı ışınların kanser hastalığı başta olmak üzere birçok hastalığı tetiklediğini kaydetti.

ABONE OL

Haberler / Sağlık

9 Temmuz 2015 Perşembe 09:41

PAYLAŞ

Yaz sıcaklarının iyiden iyi kendisini hissettirmesi üzerine uzmanlar güneş ışınlarının en etkili olduğu 10.00-16.00 saatleri arasında dışarı çıkılmamasını tavsiye etti. Sıcaktan bunalanlar serinlemek için çareyi denizde ve havuzlarda ararken, Türk Dermatoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ertan Yılmaz, özellikle saat 10.00 ile 16.00 arasında çocukların ve gençlerin güneşten uzak durması uyarısında bulundu. Prof. Dr. Yılmaz, bu saatlerde güneş altında kalınması halinde başta kanser olmak üzere birçok deri hastalığına davetiye çıkartıldığını kaydetti.

GÜNEŞLENMEK İÇİN YANLIŞ SAAT

Serinlemek için veya güneşlenmek için bu saatlerde sahillere veya havuzlara gidilmesinin yanlış olduğunu belirten Prof. Dr. Yılmaz, "Güneş ışınların en büyük zararı bebeklere, çocuklara ve gençlere oluyor. Bu ilerleyen yaşlarda kanser, çabuk yaşlanma ve değişik deri hastalıklarına sebep olabilir. Güneşin yakıcı olduğu saatler 10.00 ile 16.00 arası. Bu saat aralıklarında denize girilmemesini tavsiye ediyoruz" dedi.

ÖZELLİKLE SARIŞINLAR DİKKAT

Güneşin yakıcı olduğu saatlerde güneşlenmenin tehlikeli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yılmaz, bir uyarı da güneş kremi kullanımı için yaptı. Güneş kremi sürdükten sonra güneşlenmenin yanlış olduğunu savunan Prof. Dr. Ertan Yılmaz, şunları kaydetti:

"Biz koruyucuyu kremleri zaruri olarak dışarıda kalanlar için öneriyoruz. 'Hem güneş kremi süreyim hem de güneşin altında kalayım' bunun hiçbir mantığı yok. Bunlara dikkat edilmezse özellikle açık tenliler esmer tenlilere göre güneşten daha çabuk etkilenir. Sarışın bir kişide yarım saatte ciddi güneş yanıkları görülebilir. Deri altında su toplanmaları, tansiyon düşüklüğü ve baygınlıklar oluşabilir. Halk arsında güneş çarpması olarak bilinen şuur bulanıklığı gibi tablolar ortaya çıkabilir. Bu esnada kişinin etrafında kimse yoksa ölümle bile sonuçlanabilir"

Yusuf ÜNAL/ANTALYA, (DHA) -