Gün Haber

Antalya'nın 'Çarıklı' siyasetçileri ve yalan rüzgarları...

CHP Konyaaltı İlçe Başkan Yardımcısı Bünyamin Tokmak, ‘Çarıklı’ lakaplı Antalyalı siyasetçi İhsan Ataöv’ü örnek vererek, CHP’nin Konyaaltı Belediye Başkan adayı Cem Kotan’a yönelik siyasi yalanları sosyal medya hesabından paylaştı.
ABONE OL
Abone Ol
Antalya'nın 'Çarıklı' siyasetçileri ve yalan rüzgarları...
Haberler / Antalya
22 Mart 2024 Cuma 11:15
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

2011 yılında yaşamını yitiren Adalet Partili İhsan Ataöv, hemşehrisi Deniz Baykal başta olmak üzere CHP’ye yönelik siyasi yalanlarıyla adından söz ettirmeyi başarmıştı.

İhsan Ataöv, 2011 yılında Antalya'da yaşamını yitirmişti.

 

Baykal, Ataöv'ü hasta olduğu dönemde ziyaret etmişti.

İşte, Bünyamin Tokmak’ın o yazısı:

SİYASET VE YALAN

"Siyasette yalan tarih boyunca hep varolmuştur. Yalancılık kimilerince bir siyaset tarzı haline geldi. Kimi politikacılar, rakiplerini yıpratmak, seçmenlerini kendilerine bağlamak için yalan söylemekten geri kalmamıştır yüzyıllar boyu. Siyaset ve yalan bilim adamlarının çalışmalarına da konu olmuştur. Siyaset ve yalan üzerine bir çok kitap yazılmıştır.

Türkiye'de de yalan bazı politikacılar tarafından sık sık başvurulan bir argüman olagelmiştir. Antalya'dan, yakın çevremizden bir örnekle devam edeyim.

Yaşı 60'ın üzerinde olanlar hatırlayacaktır. 1961-1980 arasında tam 19 yıl Antalya milletvekilliği yapan, "Çarıklı" lakaplı Adalet Partisi Milletvekili İhsan Ataöv, Antalyalılara pek çok yalan söylemesiyle meşhurdur. İhsan Ataöv, ölmeden önce kendisini ziyarete gelen dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve bir grup Antalya Milletvekiline hasta yatağında nasıl yalanlar attığına ilişkin itiraflarda bulunmuştur.

Aslen Gazipaşalı olan Çarıklı İhsan Ataöv, seçim dönemlerinde köylere gittiğinde, "Dağlarda komünist avından geliyorum" diyerek başladığı yalanlarına, "Deniz Baykal Alevi'dir" ya da Deniz Baykal Ankara'da üniversite öğrencisiyken, dönemin Başbakanı Adnan Menderes'in yakasına yapışıp, "Özgürlük istiyoruz" diyen bir anarşisttir. Adnan Menderes, Deniz Baykal'a, "Bir başbakanın yakasına yapışabiliyorsun. Bundan daha iyi özgürlük mü olur" diye karşılık vermiştir diyerek yalanlarını sürdürmüştür.

İhsan Ataöv siyasi hayatı boyunca, daha bir çok ipe sapa gelmez yalan uydurmaktan geri durmamıştır.

Çarıklı'nın yalanları say say bitmez.

Menderes döneminde Amerikan güdümüne giren Türkiye'deki sağcı politikacılar, Türk halkını sözümona komünizm tehlikesinden korumak için de türlü türlü yalanlar icat ettiler.

Bunlardan biri şöyleydi:

"Rusya'da, bir erkek akşam iş dönüşü, anahtarıyla kapıyı açıp evine girdiğinde, eğer vestiyerde bir başka erkeğe ait şapka görürse, sessizce evinden ayrılır, karısının o erkekle birlikte olmasına göz yumar."

İşte bu tür iğrenç yalanlar yıllarca Türk halkını kandırmak için pervasızca kullanıldı.

Gelelim günümüze.

Bugünlerde, 9 gün sonra yapılacak yerel seçim öncesi Antalya'da "Yalan rüzgarı" estiriliyor. CHP'nin Konyaaltı Belediye Başkan Adayı Cem Kotan'a yönelik yalandan öte iğrenç bir hal alan iftiralara karşı Cem Kotan ve avukatları, savcılığa başvururken, ne idüğü belirsiz tipler günübirlik internet siteleri kurarak, iğrenç iftiralarını yaymaktan geri kalmıyor.

Bugün geriye dönüp baktığımızda inanın Adalet Partili Çarıklı İhsan Ataöv'ün, Deniz Baykal'a attığı iftiralar çok masumane kalıyor.

Bu şeref yoksunu iftiracıların yalanlarının ardı arkası kesilmiyor. Bıkmıyor, usanmıyorlar.

Ama Konyaaltı seçmeninden yiyecekleri şamar için son 9 gün kaldı.

Konyaaltı seçmeni bu hadsiz, edepsiz namussuzların yüzüne 9 gün sonra tükürecek. Ama sanmıyorum ki, ders alsınlar, iftiracıların, yüzlerindeki tükürüğü ellerinin tersiyle silip "Yarabbi şükür" diyeceklerinden eminim."

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR

 taş
 22 Mart 2024 Cuma 17:20
Bir toplumda okuma ve yazma oranı ne kadar düşük olursa,o toplumu aldatma ve kendi çıkarları için ikna etme daha kolay olur.Özellikle Ortadoğu toplumlarında ise, din inancı ön planda olduğundan, çeşitli çevrelerce onu istismar etmek daha kolay oluyor. 1950 den itibaren çok partili sisteme geçildiğinden itibaren,Demokrat Parti seçmenin dini duygularını sonuna kadar kullanarak, iktidarda kalmak için her türlü yalan ve dolana başvurmuştur.Uyguladığı yanlış politikalar sonucu 1958' e gelindiğinde ne yazık ki ekonomi iflas etmiştir.Hükümeti devir aldığında hazinede bulunan paraları ve altınları hovardaca harcamıştır.Peki bizim milletimizden yüzde kaçı Adnan Menderes'in ekonomiyi batırdığını bilir.Maalesef çoğu bilmez,o nedenle de, Demokrat Parti'den günümüze kadar gelen sağ siyasi partilerin çoğu, sürekli din üzerinden siyaset yaparak vatandaşı sürekli kandırmıştır. ÇARIKLI'da karşısında böyle bir halk bulunca, en kolayını seçmiş ve sürekli yalan dolan iftira siyasetine devam etmiştir.Gelinen nokta da ise binlerce ÇARIKÇI türemiştir.Değişen bir şey yok aynı zihniyet aynen devam etmektedir.
 Zeynep
 22 Mart 2024 Cuma 12:02
1950 den sonra Amerikan güdümüne giren Türk Siyaseti Komunizmi de Dinsizlik olarak lanse etmişti. Kendi beynini kullanmaktan aciz insanımız bu sağ politikalarla bu günlere böyle sürüklenerek geldi. Ancak son tuzaklar Amerikan cemaat kuyrukçuluğu, Atatürk'ün Kürt politikasına ihanet eden politikalarıyla CHP Sol kulvardan çoktan çıkmış, daha kötüsü sizin de konu yaptığınız Türk Siyasetini seviye altına düşüren pozisyona çoktan girmiştir. Artık Türk Halkı Türk Milliyetçiliği çizgisini yakalayıp söyleminde Türk olmayan hiç bir partiyi siyaset sahnesinde yaşatmayacaktır. Yanlışı yanlışla düzeltmeye çalışan yazınız da Türk insanı için ancak bir talihsizliktir!

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
TÜRKİYE ANTALYA BURDUR ISPARTA SİYASET TURİZM YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ RESMİ REKLAMLAR KAMPÜS SPOR GÜN'ÜN ÜRÜNÜ SAĞLIK EKONOMİ DÜNYA
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Gün Haber