Gün Haber

Antalya'da Düden Çayı'nı kirleten nedenler ortaya çıktı

ANTALYA Valisi Hulusi Şahin'in talebi üzerine Düden Çayı'ndaki kirliliğin nedenlerine ilişkin Bilim Kurulu rapor hazırladı.
ABONE OL
Abone Ol
Antalya'da Düden Çayı'nı kirleten nedenler ortaya çıktı
Haberler / Antalya
30 Nisan 2025 Çarşamba 10:06
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Antalya'da Vali Hulusi Şahin başkanlığında tüm belediyeler, kaymakamlar ve kamu kurum ve kuruluş müdürlerinin katılımıyla düzenlenen İl Koordinasyon Kurulu'nda, 2025 yılı üç aylık dönemdeki yatırımlar ele alındı. Toplantıda TÜİK, Ulaştırma ve bölge müdürlükleri ile Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı'nın sunumları yapıldı. Koordinasyon Kurulu toplantısının ana gündem maddesi ise uzun yıllardır kirlilik sorunu yaşanan Düden Çayı oldu.

Vali Şahin'in talebi üzerine oluşturulan Düden Çayı Bilim Kurulu'nun hazırladığı, kirliliğin nedenleri ve çözüm önerilerinin yer aldığı rapor, Akdeniz Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü'nden Prof. Dr. Bülent Topkaya tarafından sunuldu. Düden Çayındaki kirlilikle ilgili sunumun özellikle istediği bir konu olduğunu belirten Vali Şahin, “Çünkü Düden Çayı kirli akıyor ya da bana öyle geliyor, bilmiyorum. Londra'da bir nehir vardır, River Thames diye ve baktığınız balçık akıyor, 'Bu ne dersiniz, bu ne? Koca İngiltere şurayı temizleyemiyor mu? Rezilliğe bak' dersiniz. Meğer pırıl pırıl aslında orası, tertemizmiş. Ama zemininde antik olarak, çok geçmişten birikmiş bir tabaka olduğu için rengi öyle kötü gözüküyor. Belki de öyledir, bilmiyorum, bana kirli geliyor. Düden Çayı konusu basında yer aldı ve daha sonra Su Kurulu'nda ben bunu dile getirdim. Dediler ki 'Evet gerçekten orada bir sıkıntı var' İşte o zaman bir bilim kurulu kurulması kararı aldık" dedi.

DÜDEN ÇAYI'NI KİRLETEN NEDENLER

Düden Çayının kaynağının Kırkgöz ve Kırkgöz'ü besleyen kaynağın da Bucak'taki Kestel düdeni olduğunu anlatan Prof. Dr. Bülent Topkaya, Düden Çayının Düdenbaşı olarak bilinen Yukarı Düden Şelalesi'nden başlayıp denize döküldüğü Aşağı Düden Şelalesi'ne kadar iki şelale arasındaki toplam uzunluğunun 18 kilometre civarında olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Topkaya, Antalya'da kanalizasyon sisteminin 1995'li yıllarda başladığı ve o yıllara kadar kanalizasyon atıklarının karstik yapı nedeniyle yeraltı düdenlerini kirlettiğini anlattı.

Antalya nüfusu ve yerleşimdeki kaplanan alan genişliğindeki ciddi düzeydeki artışlar ile önümüzdeki yıllarda yaşanacak artışlar ve iklim değişikliği gibi sorunlara da dikkat çekerek, potansiyel kirletici kaynakları sunumunda şöyle sıraladı:

“Yeraltına atıksu deşarjı. Evsel katı atıklar. Sanayi ve tarımsal atıklar. Zeytinyağı fabrikaları, sanayi bölgeleri, kapalı açık tarım alanları, hayvancılık tesisleri, vahşi çöp döküm alanları, atıksu bağlantısı olmayan yerleşim yerleri ve işletmeler, mermer ve taş ocakları, atık bertaraf ve geri dönüşüm işletmeleri."

ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Acil önlem olarak Düden sahalarında vahşi şekilde depolanmış tüm atıkların kaldırılması, tekrarının önlenmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Topkaya'nın sunumundaki çözüm önerileri ise şu şekilde:

“Antalya il sınırları içerisinde kalan traverten plato üzerindeki su ve diğer doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımına yönelik kurumlararası iş birliklerinin il düzeyinde inşası ve sürdürülmesi yönünde somut adımlar atılması büyük önem taşımaktadır. Bir yandan iklim değişikliğinin sıcaklık ve yağışta neden olacağı anomaliler, diğer yandan sürekli artacak nüfusun ihtiyaçlarının karşılanması ve plato üzerindeki sektörel ihtiyaçlardaki artışlar göz önüne alındığında, havzanın bütününe yönelik çalışma yapılarak strateji geliştirilmesi hayati önem taşımaktadır. Düdenlerin korunması, kirlilik izleme sisteminin kurulması ve Düden Çayı ekosisteminin korunması."

'SUYU, TOPRAĞI, DENİZİ, HAVAYI KORUMAK ZORUNDAYIZ'

Vali Şahin sunumun ardından açıklamalarda bulundu. Vali Şahin, asıl kirletici nedenin ne olduğuna dair 'kurşun kimden geliyor o lazım bize' diyerek, asıl lazım olanın, en şüpheli olan, en kirletici hangisi ise onu tespit edip, önce onu bertaraf etmek, daha sonra diğerlerine girmek diye düşündüğünü kaydetti. Vali Şahin, “Değişik bir sonuç bulduk. Açıkçası ben hiç ta Döşemealtı'ndaki organize sanayinin Düden Çayını kirletebileceğini ya da suların oradan geldiğini tahmin etmiyordum. Bunu da öğrenmiş oldum. Çalışmalarımızı Su Kurulu'nda detaylı yapacağız. Sadece Düdeni değil bütün sularımızı temiz tutmalıyız. Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi başkanı geldi, bana sordu; 'Turizm ile ilgili en büyük sorununuz ya da projeksiyonuz nedir?' Dedim ki, 'Sürdürülebilirlik. Suyu, toprağı, denizi, havayı korumak zorundayız. Şu anda en büyük meselemiz bu.' Nüfus baskısı var. Biz bunu yönetebilmeliyiz, turizmi de tarımı da devam ettirmeliyiz ama çocuklarımıza da bu güzel coğrafyayı, bu güzelliği devredebilmeliyiz. Dolayısıyla bunun için ne gerekiyorsa onu yapacağız" dedi.

KANALİZASYONUN YÜZDE 99'U ARITILIYOR

Hem Kültür ve Turizm Bakanlığı hem de Büyükşehir Belediyesi'nin çok ciddi arıtma tesis yatırımları yaptığını da belirten Vali Şahin, “Bu arıtma tesislerinin çok büyük katkısı var. Bu sayede halen denize girebiliyoruz ve her yerde yoktur arkadaşlar. Bakın ben Karadenizliyim. Karadeniz'de, Trabzon'da, Rize'de vahşi olarak bütün kanalizasyon hiçbir muamele görmeden direkt denize dökülür. Dolayısıyla deniz pistir. Burada ise kanalizasyonların yüzde 99'u arıtılıyor ve derin deşarj ile ortama veriliyor. Yani çok büyük bir başarı, herkesin yapabileceği bir şey değil. Buna devam etmemiz lazım. Bir de yine gördük fotoğraflarda kaçak hafriyat dökenler, çünkü hafriyat parayla dökülüyor. O paradan kaçmak için sağa sola döküyorlar. Oralarda eminim çok ciddi kirlilik oluyordur. Yağmur hani dereleri temizler diyorduk. Aslında tersi oluyor demek ki. Yağmur o kireç vesaire o çöpe vuruyor, oradan akan yeraltı sularının kirliliği devam ediyor" dedi.

En önemli konunun su, toprak ve havanın korunması olduğuna dikkati çeken Vali Şahin, şu uyarılarda bulundu:

“Amacımız tüm çevrenin korunması, sürdürülebilir bir kalkınmanın esas olması. Dolayısıyla ne yapacaksak ona göre yapalım. İmar yapacağız, ona göre yapalım. İnşaat yapacağız, ona göre. Yol yapacağız, ona göre yapalım. Yaptığımız hamlelerin ileriki sonuçlarını bugünden hesap edelim. Artık mühendislik var yani, kaba taslak gitmenin bir alemi yok. Ölçelim, biçelim, ondan sonra hareket edelim. Aksi takdirde 20-30 sene sonra torunlarımız, 'Bunlar ne yapmışlar' diye bize inşallah kötü bir şey söylemez."

Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA)

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
TÜRKİYE ANTALYA BURDUR ISPARTA SİYASET TURİZM YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ RESMİ REKLAMLAR KAMPÜS SPOR GÜN'ÜN ÜRÜNÜ SAĞLIK EKONOMİ DÜNYA
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2025 Gün Haber